Yusupov Sarayı, St. Petersburg
Yusupov Sarayı ya da diğer adıyla Moika Sarayı, Rusya’nın St. Petersburg şehrinde yer alıyor. Yusupov Sarayını diğerlerinden ayıran müthiş bir hikayesi var. Büyük Petro (1672-1725) St. Petersburg şehrini kurduğunda, Neva nehrine dökülen Moika çayı kıyısındaki toprakları asillere, ev yapmaları şartıyla dağıtmıştı. 18. yüzyılda Moika rıhtımına görkemli binalar yapıldı. Bunlardan bir tanesi de Yusupov ailesinin ilk evi olan bu saraydır. Yusupov ailesi, Korkunç Ivan döneminden beri saraya yakındı ve Rusya’nın en zengin ailelerinden biriydi.
Sarayın sahibi Feliks Yusupov’un Çar II. Nikola’nın kız kardeşi Prenses Irene ile evliydi. Kırım asıllı Yusupov’lar dönemin ünlü sanat koleksiyoncuları arasında yer almaktaydı. Aslında sarayı bu kadar ünlü yapan şey 1916 yılında Grigori Rasputin’in sarayda öldürülmesidir. Prens Felix Yusupov tarafından sarayda verilen bir yemek davetine Rasputin’de çağırılır. Çar II. Nikola’nın eşi Çariçe Aleksandra’yı hipnoz gücü sayesinde etkisi altına aldığı söylenen ve Kraliyet ailesine istediğini yaptıran Rasputin’in birçok düşmanı varmış. Düşmanları arasındaki en azılısı ise Feliks Yusupov’dur. Raputin bunu bildiği halde Yusupov sarayına gitmeyi tercih karar. Davete katılmasının sebebi ise Yusupov’un karısına olan tutkun olduğu rivayet ediliyor. Davette Rasputin’e zehir verilir, zehir beklenen etkiyi göstermeyince silahla vurulur.
Peki, Kimdir Bu Rasputin ve Neden öldürüldü?
Grigori Rasputin 22 Ocak 1869’da, Ural Dağları’nın yakınındaki Pokrovskoye köyünde doğan, doğaüstü yeteneklere sahip olduğu iddia edilen bir Rus keşiştir. Babası Yefim Yakoviç ve annesi Anna Vasiliyevna çiftçiydi. Köyün önde gelen şahıslarından sayılan ailesi kendilerine ait topraklara sahiplerdi. Ufak yaşlardayken 2 kardeşinin boğularak ölmesi Rasputin’i oldukça etkilemiş. Okuma-yazma bilmeyen Rasputin, 1886’dan 1901’e kadar 15 sene boyunca Rusya‘da gezip birçok şehirde vaazlar vermiş.
1905’te St. Petersburg’da Rasputin’in de katıldığı büyük bir dini toplantı yapılmış. Davette dönemin en saygın din adamlarıyla tanıştı ve kısa zaman içinde kendisine bu çevrede saygın bir yer edindi. Bu sayede Çarlık Sarayının müdavimlerinden oldu. 1907 yılında Çar’ın oğlu Aleksey hemofili hastalığına yakalandığında doktorlar tüm çabalarına rağmen çocuğun iç kanamalarını durduramazlar ve artık tıbbi olarak yapılabilecek bir şey olmadığını ve oğullarının yakın zamanda öleceğini Çar’a bildirirler. Saray tarafından da bilinen Rasputin son çare olarak Çariçe tarafından çağırılır. Rasputin hipnotizma tekniğiyle çocuktaki iç kanamaları durdurmayı başarır. Bu başarısından sonra Rasputin, Çar ailesi için çok önemli bir şahıs olur. Çar’a sürekli siyasal konularda fikirler de vermeye başlamıştır.
1. Dünya Savaşı sırasında alınan yenilgilerle beraber Çarlık rejiminin içine girdiği kriz derinleşir. Sarayda önemli bir etkiye sahip olan Rasputin, Çariçe Aleksandra Fyodorovna aracılığıyla devlet ve ordu yönetimine karışır, uzmanların önerilerinin aksine kararlar alınmasına yol açar. Zamanla rejimdeki başarısızlıkların nedeni olarak görülür. II. Nikolay’ın da sırdaşı olması, kimi çevrelerce Alman yanlısı ve vatan haini olarak damgalanır. Monarşinin devamını isteyenler, Rasputin’in ortadan kaldırılmasıyla yönetimin düzeleceğine inanıyorlarmış Bu yüzden de suikast planlamaya başlarlar. Suikastçilerin önde gelen ismi Prens Feliks Yusupov’dur. Sarayda verilen bir yemek davetinde Rasputin’e zehir verilir. Pastalara ve kadehine siyanürün tozlaşmış hali konulur fakat Rasputin pastaları yemesine rağmen zehirlenmeyince silahla vurulur ve öldü zannedilir. Ancak Rasputin ayağa kalkarak Prens’in yakasına yapışır. Sonrasında bahçeye kaçarken bir kez daha vurulmasıyla karların üzerine düşer. Buzlu bir nehire atılan Rasputin, köprüden 140 metre uzakta ölü olarak bulunduğunda otopsi yapılır. Yapılan otopsi raporuna göre Rasputin kurşunlardan değil ciğerine dolan sudan, yani boğularak ölmüştür.
Prens Yusupov, suikastten sonra St. Petersburg’dan sürülmüş. İhtilalden sonra eşi ve kızı ile Fransa’ya kaçtı ve orada öldü.
Yusupov Sarayı Gezisi
Sarayla ilgili bilgileri öğrendiğinize göre artık sarayın içini gezebiliriz. St. Petersburg merkezinde yer alan saraya yürüyerek gidebilirsiniz. Moika nehri kenarın yer aldığı için saray bu şekilde de anılıyor. Saray 2 kattan oluşmaktadır, sarayı giriş bileti ana giriş kapısına 50 metre uzak yer alan gişelerde satın almanız lazım. Biletinizi aldıktan sonra önce girişi gezmeye başlıyorsunuz. Toplamda 28 adet oda bulunuyor. En ihtişamlı oda sarayın içerisinde yer alan Tiyatro salonu. İçeri girdiğim anda kendimi 200 yıl geri gitmiş gibi hissettim. Tiyatro salonundan çıktıktan sonra Türk hamamı, oyun odaları, misafir ve oturma salonlarını sırayla gezerek saraydaki gezimi sonlandırıyorum.
Yusupov Sarayına ziyaret etmeye kadar verdiyseniz kapanmasına yakın gitmenizi tavsiye ediyorum. Çok fazla kabalık olmuyor. İsterseniz sarayın içerinde yer alan Sesli rehber kiralayarak odaları gezebilirsiniz. Sesli rehber kiralamak isterseniz 1000 Ruble depozito ücret vermeniz gerekiyor. Saraydan çıkışta paranız geri iade ediliyor. Benim aldığım bilette Sesli rehberi fiyatı dahil olduğu için sarayı bu şekilde gezdim. Maalesef Türkçe sesli rehber yok, ingilizce veya farklı bir dil tercih etmeniz lazım.
Ziyaret Saatleri; 11:00 – 18:00
Giriş Ücreti; Tam Bilet 700 Ruble, Öğrenci 500 Ruble (1 dolar= 60 Ruble)
Yusupov Sarayı Nerede ve Nasıl Giderim?
Yusupov Sarayı, Moika çayı kenarında yer alıyor. St. Petersburg’un en önemli katedrali olan Saint Isaac’a sadece 10 dk yürüme mesafesinde yer alıyor. Her hangi bir toplu taşıma aracına binmeniz gerekmiyor.
Emir Aşkın204 Posts
Seyahat Yazarı, Gezgin, “Aroundtogether” gezi sitesini hayata geçiren, gezmek için işinden istifa eden, Gemi İnşaa Mühendisi.
0 Yorum