‘’Altın Boynuz’’ Haliç’de yer alan Sveti Stefan Bulgar Kilisesi diğer adıyla ‘’Demir Kilise’’ nin önünden sayısız kez geçip gittim. Ziyaret etmek maalesef mümkün değildi. Uzun süren yenileme çalışmalarından sonra Bulgaristan Cumhurbaşkanının da katıldığı bir törenle ziyaret yeniden açıldı.

Instagram hesabımı takip etmek için –> @around.together

5 yıl Bulgaristan’da yaşamış birisi olarak söylüyorum, Bulgar halkı için oldukça önemli bir yapıdır. Demir kilise bahsi geçtiğinde heyecan duymayan Bulgar kalbi yok denecek kadar azdır. Peki, neden bu kadar önemli bir kilisedir, farklı nedir diye düşünüyor olabilirsiniz.

İsminden de anlaşılacağı gibi kilise tamamen Demir’den yapılmış. Dünya’da sadece 3 tane demir kilise yapılmış, bunlar Arjantin, Avusturya ve Türkiye’de bulunuyormuş. Bunlardan sadece Türkiye’deki Sveti Stefan Kilisesi günümüze kadar ulaşmış.

Kilisenin ilk temeli 1849 Prens Stefan Bogoridi’nin bağışladığı arazi ve üzerindeki yer alan ahşap bir evin, İstanbul’daki Bulgarların gönüllü yardımlarıyla kiliseye dönüştürülür.  Yanmış olan ahşap kilisenin yerine, bugün hala ayakta olan Demir kilise inşa edilir. Toplam 500 ton ağırlığında olan kilise Avusturya’dan gemilerle İstanbul’a parçalar halinde getirilir. Brezilya’dan özel olarak getirilen (su da yaşayan) ağaçların üzerine monte edilmeye başlayan kilise 1898 yılında ibadete açılır. Kilisenin denizin üzerinde olması nedeniyle bir süre sonra yapıda korozyon oluştur ve metal erimeye başlar, Tabii Haliç’in çevresi düzenlenirken, kilisenin önüne yapılan yol nedeniyle kilisenin üzerine monte edilen ağaçlarda susuz kalır ve kilise denize doğru kaymaya neredeyse yıkılacak duruma gelir.

14 yıl önce başlayan yenileme çalışmaları çerçevesinde kilisenin olduğu alana 300’den fazla kazık çalışır ve temel sağlamlaştırılmaya çalışılır. Sonrasında demir kilisenin bütün parçaları tek tek çıkarılarak elden geçilir ve eski yerlerine montajı yapılır. Bütün bu işlemleri öğrenince kilisenin neden bu kadar uzun süredir ziyarete kapalı olduğunu hakkında bilginiz oluyor. Kiliseyi ziyarete açıldıktan yaklaşık 5 ay sonra gezebildim.

Ziyaret etmeden önce okumuştum ama ne yalan öyleyim kilisede ki her şey mi demirden diye düşünmeden edemiyordum. Gidince önce bahçesini gezdim, kilisenin etrafın da tam bir tur atıp kilisenin detaylı bir şekilde inceledim. İçeri girdiğimde ise adeta büyülendim. Şimdiye kadar birçok kilise gezdim ama bu kadar güzel ve zarif bir kilise de bulunmamıştım. Üstelik kilise 2 kattan oluşuyor. İlk kattı gezdikten sonra üst katta çıktım. İçeride gezerken istemsiz olarak ellerim duvarlara sütunlara gidiyor, acaba demir mi diye kontrol ediyordu. İçeriyi gezdikten sonra boş yerlerden birisine oturdum ve ortamın sessizliğini dinlemeye başladım.

Demir Kilise Nerede ve Nasıl Giderim?

Demir Kilise İstanbul Fatih İlçesinde Fener ile Balat semtleri arasında Haliç kıyısında yer alıyor. Demir Kilise’ye gitmek için Eminönü tarafından Balat veya Haliç yönüne giden her otobüse binilebiliyor.

Anadolu yakasından gelenler için;

• Anadolu yakasından vapuruna binerek Eminönü’nde indikten sonra Eminönü otobüs duraklarından 36CE, 399B, 399C, 44B, 48E, 55T, 99, 99A numaralı otobüslerden birine binerek Fener durağında indiğinizde Demir Kilise’ye ulaşabilirsiniz.

Demir Kilise Ziyaret Saatleri

Demir kiliseyi ziyaret etmek için herhangi bir ücret ödemenize gerek yok. Kilise, hafta içi ve hafta sonu fark etmeksizin 09.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaret açıktır.

Avrupa yakasından gelenler için;

• Metrobüs ile seyahat edecek iseniz Ayvansaray – Eyüp durağında ininiz. Buradan üst geçitten sol taraftan çıkarak Haliç’e doğru aşağıya kadar yürüyünüz. Sağ tarafınızdaki otobüs durağından 36CE, 399B, 399C, 44B, 48E, 55T, 99, 99A numaralı otobüslerden birine binerek Fener durağında indiğinizde Demir Kilise’ye ulaşabilirsiniz.
• Taksim’den 55T‘ye binerek Fener durağında indiğinizde Demir Kilise’ye ulaşabilirsiniz.