Luxor’da geçirdiğim 2 müthiş günden sonra Mısır’ın en uçunda yer alan Aswan’a doğru hareket etme vakti gelmişti. Luxor’dan Aswan’a tren ile geçmeye karar verdim. Tren bileti yola çıkmadan 1-2 saat önce 51 EGP vererek tren garından aldım.

Tren bilet ücretlerini resmi web sitesinden kontrol edebilirsiniz.

Binecek olduğum tren Kahire’den geldiği için yaklaşık 1 saat 20 dakika geç geldi. Biletimde yer alan koltuk numarama oturdum ve yaklaşık 3 saat sürecek olan seyahatimin keyfini çıkartmaya başladım.

Öğleden sonra Aswan şehrine vardım ve hemen dışarıda beni karşılayacak olan Mısır’lı arkadaşı aramaya başladım. Aswan şehrine benden birkaç gün önce gelen Türk arkadaşımın önerisi ile gara yakın konumdaki yer alan hotel de kalmaya karar verdim. Dışarı çıktığımda Mısır’lı arkadaş ile tanıştık ve hemen gara yakın konumda yer alan hotele gittik, yürüme sadece 3 dakika uzaklıkta. Ertesi sabah Ebu Simbel tapınağı gitmek için yine bu arkadaştan tur satın aldım. Kaldığım yeri çok önermiyorum, çok temiz değil ve tuvalet banyo dışarı da. Çocuklu aileler için uygun değildi, ama sırt çantalılar için bütçe dostu.

Oteli ve ertesi gün gideceğim Ebu Simbel işini hallettiğime göre artık dışarı çıkıp, şehri keşfedebilirdim. Aswan’da görülmesi gereken birçok yer var ama ilk önce Nil nehrinin kıyısına doğru gitmeye karar verdim.

Eşyalarımı odama bırakıp dışarı çıktım, 10 dakikalık yürüme sonunda Nil nehri kenarına ulaşmıştım. Gördüğüm manzara karşısında aşık olmuştum. Sanki yüzyıl öncesine gitmiş gibi hissediyordum. Her yerde Felluca denilen Mısır’a özgü yelkenliler, karşı tepelerde yer alan tapınaklar ve Nubainlıların yaşadığı ada. Hepsi tam karşımda duruyordu. Bir an önce Felluca turuna katılmak istiyordum. Nil nehrinde Felluca ile gezerken rüzgarı hissetmek, gün batımını izlemek müthiş olurdu.

Instagram hesabımı takip etmek için –> @around.together

Nil nehri kenarı boyunca yürümeye başladım. Yol üzerinde birçok kişi Felluca turu yapmak isteyip istemediği soruyor. Fiyatlar ise pazarlığa açık. Gün batımına doğru tura katılmak istediğim için yoluma devam ettim.

Nehir kenarında birçok Cruise gemileri de yer alıyor. Bunlar Kahire’den başlayıp veya tersi istikamette 3 gece – 4 günlük turlar düzenliyorlar. Her şehirde durup şehri gezip ve yolunuza devam ediyorsunuz. Fiyatlar hakkında bilgim yok ama netten kontrol edebilirsiniz.

Felluca turuna katılmadan önce bir şeyler yemek için yol üzerinde yer alan mekanlardan birisine girdim. Ayaküstü hemen hızlıca bir şeyler atıştırdıktan sonra Felluca turuna katılmak için başladım pazarlık yapmaya. Bu arada yanımda trende tanıştığımın Alman arkadaşım da var. Birlikte Felluca kiralayarak maliyeti düşürmeyi planlıyoruz.

2 saatlik Felluca turu için 200 EGp’den kapıyı açıyorlar. Tabi bizim için çok yüksek bir fiyat demeye kalmıyor hemen 150 Egp’ye düşüyor.  Neyse en son 100 olursa bineceğimiz yoksa binmek istemiyoruz diyince kabul ediyorlar ve atlıyoruz Felluca’ya.

Kısa bir not düşeyim: Fellucalara daha ucuza da binmeniz mümkün, paylaşımlı Fellucalar var, biraz daha büyük ve dolmuş gibi . Arada kıyıya yaklaşık yeni yolcu alıyor. Onları fiyatı kişi başı 25-30 EGP falan.

Felluca’ya binip yelkenler fora deyip çıkıyoruz yola. Felluca’yı kullana Muhammed, rüzgarı yakalamak için sürekli zikzaklar çiziyor ve yelkenlinin direğinin sürekli çeviriyor. Muhammed ile yol boyunca sohbet ettik. İşinin ne kadar zor olduğu, ne zamnadır yaptığını falan sordum. Muhammed her ne kadar alıştım zor değil dese de, yelken direğini çevirmek için kullandığı halatlar ellerini kestiğini gördüm. Oldukça zor ve yorucu bir iş, aldığı parayı fazlasıyla hak ediyor. 2 saatlik tur sırasında Nubian adasında etrafından dönüş yapıp, güneşin batısı izledik ve Felluca’ya bindiğimiz noktaya geri döndük. Tekneye binmeden önce anlaştığımız fiyata ek olarak 20 EGP’de bahşiş verdik ki bu fazlasıyla hak ediyor. Turun sonunda herkes memnun olarak ayrılıyor.

Alman arkadaşım Fil adasında kaldığın için ayrılma vaktiydi. Oteline dönüp dinlenmek istiyor. Ben ise Felluca turundan ayrıldıktan sonra kalabalığın olduğu yöne doğru gitmeye başladım. Trafiğe kapalı caddede pazar kurulmuş. Ne ararsanız var; Sebze, meyve, elbise, canlı hayvan, cafe, restaurant. Pazarda bir şeyler yeyip, şeker kamışı suyu içtikten sonra pazarın sonuna doğru yürümeye devam ettim. Pazarın sonu tam olarak tren garının olduğu noktaya çıkıyor.

Yarın sabah çok erken saatte Ebu Simbel ‘e gitmek için yola çıkacağı. Bu yüzden marketten ertesi gün için yiyecek bir şeyler aldım. Marketten bir şeyler aldıktan sonra kaldığım yere geri dönüp yattım.

Aswan 2. Gün

Ertesi gün sabah saat 03.30 kaktım ve 04.00’de Ebu Simbel’e gitmek üzere beni  otelden alacak olan aracı beklemeye başladım. Tam saatinde gelen araçla diğer yolcuları da otellerinden alarak, yaklaşık 3,30 saat sürecek bir yolculuğa çıktık. Bölge Sudan’a çok yakın olduğundan ve güvenlik gerekçeleri sebebi ile yol üzerinde birçok polis kontrol noktasından geçiyorsunuz. Ebu Simbel tapınağına vardığımızda saat 07.45’i gösteriyordu. Araçtan inmeden önce rehberimiz saat 13.15 herkesin araçlara dönmesi gerektiği uyarısını yapıyor ve geziye başlıyorum.

Satın aldığınız tur sadece sizi Ebu Simbel’e götürüyor. Rehber eşliğinde gezmiyorsunuz.

Hemen araçtan inip koşar adımlarla giriş bileti almak için kasa gidiyorum. Fazla kalabalık olmadan tapınağın fotoğraflarını çekmek istiyorsanız, giriş bölümündeki hediyelik eşya bölgesinde fazla oyalanmamak lazım.

Giriş biletini aldıktan sonra tapınağın olduğu bölgeye doğru yürümeye başladım. Ebu Simbel tapınağı Ramses-II tarafından yaptırılmıştır.  Toplamda 2 tane tapınaktan oluşuyor.

Youtube Kanalımı takip etmek için –> @emiraskin

Ebu Simbel tapınağı dağın içi oyularak, 20 yılda inşa edilmiştir. Kapısında 4 dev boy Ramses heykeli bulunuyor. İçeride fotoğraf çekmek yasak daha doğrusu extra bilet almanız lazım ve oldukça pahalı. Ben kaçak çektim ama yakalanırsanız rüşvet istiyorlar haberiniz olsun.

Diğer tapınak ise kraliçe Nefertari ve tanrıça Hathor’a adanmıştır.  Ramses tapınakları karısına duyduğu aşkın ifadesi olarak, Mısır’ın düşmanlarına (Sudan) ne kadar güçlü olduğunu göstermek için yaptırdığı söylemektedir.

Her iki tapınağı ve çevresini yaklaşık 3 saatte çok rahat gezebiliyorsunuz. Tapınakları gezdikten sonra çıkış kapısına doğru gidip hediyelik eşya satan dükkanların olduğu yeri gezmeye başladım. Çıkış kapısının orada cafe de bulunmakta. İsterseniz çay içebilir, bir şeyler yiyebilirsiniz. Fiyatları çok pahalı değil diyebilirim. Benim yanımda ekmek arası bir şeyler olduğu için 30 EGP ödeyerek 1 fincan çay sipariş verdim.

Saat 13.00 gösterdiğinde otopark bölümünde bizi bekleyen aracımızın yayına geçtim. Çok erken saatte başlayan yolculuğumu artık sona ermişti. Artık yola çıkma vakti…

Ebu Simbel Tapınağına  giriş ücreti, ziyaret saatleri gibi detaylı bilgileri buradan okuyabilirsiniz.

Ebu Simbel’den Aswan’a dönerken yolun 4/3’ü çölün ortasından geçiyor. Ne güzel fotoğraf çekilir burada diye düşünüyordum.  Yaklaşık 1 saat sonra çölün ortasında yer alan dinlenme tesisi vari bir nokta da aracımız durdu ve fotoğraf çekmemiz için bize 10 dakika süre verdiler. Bizim dışımızda birkaç araç daha vardı. Güvenlik gerekçesi ile Mısır askeride dinlenme tesisinde hazır bulunuyordu. Çölün fotoğrafını çekip, askerlerle muhabbet ettikten sonra aracımıza dönüp tekrar yola çıktık. Aswan şehrine döndüğümüz de saat çoktan 16.00 olmuştu.

Şehirde biraz tur atıp, yemek yedikten sonra otele geri dönüp yattım. Sabah çok erken kaldığım ve de yorucu bir gün geçirdim için uyumak istiyordum. Aswan’da 1 günüm daha olduğu için gezilmesi gereken diğer yerleri yarın, İskenderiye trenine binmeden önce gezebilirdim.

Aswan 3. Günüm

Aswan’daki 3. günümde ilk olarak İskenderiye şehrine gitmek için treni bileti işimi halletmek üzere tren garına gittim. Mısır’ın bir ucundan diğer ucuza tren ile seyahat edecektim. Aswan şehrinden saat 20.30’dan hareket eden tren, ertesi gün 13.30’da İskenderiye şehrine varıyor. Normal şartlar da yolculuk yaklaşık 18 saat falan sürüyor. Mısır devlet demir yollarının yataklı treni olmadığı için mecbur oturarak seyahat etmeniz lazım veya özel firmaların yataklı trenlerini tercih etmelisiniz. Yataklı trenlerin ücreti ise yaklaşık 100 dolar. Aswan – İskenderiye tren biletimi 182 EGP ödeyerek 1 sınıf olarak satın aldım.

Bilet işini hallettikten sonra ilk olarak Nubian (Fil) Adasına gitmeye kadar verdim.  Peki kimdir bu Nubian’lar? Halen Güney Mısır ve Sudan’da yaşayan yaklaşık 3 milyon insandan bahsediyoruz. Nubian haklı Mısır’ın ilk sahipleri diyebiliriz. Nubian’lar Romalılarla savaştılar, Mısır’ı firavun olarak yönettiler ve bugün hayran kaldığımız piramitlerin pek çoğunda onların parmağı vardır.

Bu farklı insanların yaşadığı adaya 2 EGP vererek botla çekiyorum. Ada da aynı zamanda birkaç tapınakta bulunmakta. Benim asıl amacım tapınakları gezmek değil. Adanın sokaklarını ve yerel halkın yaşantısını yakında görmek istiyorum. Nubian adasının sokaklarında kafasına göre dolaşan keçilerle, tavuklar, oyun oynayan çocuklarla karşılaştım. Sanki burası dış Dünya’dan soyutlanmış gibiydi.

Adayı gezdikten sonra Nubian Müzesine gitmek üzere bota binerek tekrar Aswan’a döndüm. Aswan’ın çıkışına doğru Nubian müzesi yer alıyor. Gitmek için yaklaşık 30 dakika yürüdüm. İsterseniz Fayton’a binerek de gidebilirsiniz. Nubian müzesine giderken yol üzerinde gördüğüm Kiliseyi de gezmeye karar verdim. Kiliseye girerken polis kontrolünden geçmeniz lazım. İstisnasız herkesi bu kontrolden geçiriyorlar. Önce pasaport kontrolü sonra çanta kontrolünden geçtikten sonra kilisenin giriş kapısında tekrar polis kontrolü ve içeri giriş. Bu kadar önlemin olmasının sebebi ülkedeki bombalama olayları. Kilisenin içerisini gezdikten sonra dışarı çıkıp 5 dakika yürüme mesafesindeki Nubian müzesine doğru yürüdüm.

Nubian Müzesi

Müzenin bahçesine girince biraz şaşırdım, bu kadar düzenli bir yer beklemiyordum. Giriş kapısına gittiğimde önce bahçeyi gez sonrasında bilet alıp içeri girip yaparsın diye yönlendirdiler.  Müzenin bahçesi baya büyük, labirent gibi. Bahçesi gezdikten sonra müzenin içerisine girmek için bilet aldım. Burada da fotoğraf çekmek için extra bilet almanız lazım.

Müzede bahçe gibi baya büyük, herhalde yaklaşık 1 saatimi içeride geçirdim. Müzenin içerisinde Nubianların yaşadıkları yerleri fotoğrafları, kıyafetleri, yaşam tarzları, bölgede bulunan nubian halkına ait tarihi eserler sergileniyor. Ben severek gezdim ve Nubianlara dair bilgiler edindim. Sizinde zamanınız olursa ziyaret etmenizi öneriyorum.

Giriş Ücreti: Tam 100 Egp, Öğrenci 50 Egp (ISIC öğrenci Kartı ile)

Çalışma Saatleri: Hergün 09.00 – 21.00

Nubain müzesinden çıkıp şehir merkezine geri döndüm ve yemek yedim. Tren saatime daha 4 saat olduğundan tekrardan Felluca’ya binmeye kadar verdim. Bu sefer tercihiö paylaşımlı Felluca’dan yana oldu. 2 saatlik bir tur için 30 Egp ödedim. İlk bindiğimden daha büyük bir Felluca ama kontrolü diğerine göre daha kolaylı. 2 saatlik Nil Nehri turu yaptıktan çantamı hotel alıp tren garına gittim. Uzun bir yolculuk beni bekliyor…

Aswan’a Ne Zaman Gitmeli?

Aswan şehrine Mart ayında gitmeme rağmen oldukça sıcak bir havayla karşılaştım. Şehre en son 2006 yılında yağmur yağdığını söylersem ne demek istediğimi anlarsınız galiba. Şehri ziyaret etmek için en ideal mevsim Kasım – Nisan tarihleri arasıdır. Diğer aylarda da ziyaret edebilirsiniz fakat sıcak hava gezmenizi engelleyebilir.

Aswan Nerede ve Nasıl Gidilir?

Güney Mısır’da Nil ırmağı kıyısında bulunan Aswan şehri, Başkent Kahire’ye 690 km uzaklıktadır. Aswan şehrine ulaşım 3 şekilde sağlanabilir. Otobüs, Uçak veya benim tercih ettiğim gibi Tren ile şehre ulaşabilirsiniz. Aswan Havalimani şehre 25 km uzaklıkta yer almaktadır.  Şehre ulaşmanın en zevkli yolu ise Nil nehri boyunca uzanan demiryolunu tercih etmek. Luxor’dan Aswan şehrine, daha sonrasında ise Aswan’dan İskenderiye’ye tren kullanarak seyahat gerçekleştirdim.