Gürcistan’nın Kalbi Kutaisi

Bugün Batum’dan Kutaisi’ye doğru yola çıkıyorum.Kutaisi şehri aslında pek fazla bilinmiyor.Gürcistan gelenler genel de Batum’dan ileri gitmiyorlar.Yola devam edenlerin birçoğuda soluğu başkent Tiflis’de alıyor.Kutaisi Gürcistan’ın ikinci büyük kentidir. Batum’a 148 km,Tiflis’e ise yaklaşık 221 km uzaklıktadır.Kutaisi, Sovyetler Birliği döneminde ağır metal sanayinin merkeziydi. O dönemde şehrin nüfusu 700 bin civarındayken şuan nüfusu sadece 200 binlerde. Kutaisi şehrinin ortasında Rioni Irmağı geçmektedir.Kent ırmağın iki yakasını arasında kurulmuş oldukça yeşil bir şehirdir.

Sabah 7:00 Batum’dan Gürcistan’ın eski başkenti Kutaisi şehrine gitmek üzere Hostelden ayrılıyorum. Kutaisi’ye giden minibüslerin yerini dün ögrenmeştim.Batum’dan Kutaisi’ye her saat minibüs mevcut var. 2 saat 15 süren yolculuğun ücreti 15 Lari.Batum-Kutaisi arasındaki yol oldukça kötü.Gürcistan seyahatimi planlarken mümkün olan yerlerde CS kullanmayı planlıyordum.Batum’da ve Kutaisi şehirlerinde maalesef CS bulamadım.Bu yüzden Kutaisi şehrinde de Booking’den ayarladığım Hostel Relax’da kalacağım.Konaklama ücretleri sizin tercihlerinize göre ucuz veya pahalı olabilir.Benim Kutaisi’de tercih ettiğim Hostel Relax’ın fiyatı 9 dolardı.

CS’de beni misafir evinde misafir edecek birisini bulamadım ama şehre değişim programıyla 20 gün önce gelen Magda istersem şehri gezdirebileceğini söyledi.Kendisiyle meydanına ki bütün altın rengindeki havuzun orda buluşmak üzere anlaşıyoruz.

Kutaisi otobüsünden indikten sonra Magda ile buluşacağız yer olan şehre merkezindeki şadırvana gitmek için 1 numaralı otobüse biniyorum.Otobüslerde para verebilirsiniz herhangi bir kart falan soran olmadı.Magda ile buluştuktan sonra önce hosteli gidip çantamı bırakacağız.Hostel Magda ile buluştuğunuz yere oldukça yakın konumda yer alıyor.Çantamı hostele bıraktıktan sonra, bir şeyler yemek üzere şehir merkezine geri gidiyoruz.
Magda Çek Cumhuriyetinden Gönüllü programla Kutaisi’ye gelmiş.1 yıl burada hem gönüllü olarak çalışacak hem de Gürcüce öğrenecek.Değişim programı ona kalacak yer ve gürcüce dil kursunu karşılıyor, bir miktarda cep harçlığı.Gürcü ailenin yanında kaldığı için beni misafir edemiyor evinde ama sorun değil 1 günüm var şehri bilen birisiyle gezmek bile yeterli.

Kutaisi’de Gezilmesi Gereken Yerler;

• Teleferik ile Şehir Manzarası
• Opera ve Eski Postane Binası
• Colchis Şadırvanı
• Beyaz Köprü
• Gelati Manastırı
• Bagrati Katedrali
• Kutaisi Market

Magda ile şehir merkezine gelmemizle birlikte şansımıza yağmur yağmaya başlıyor.Tiyatro binasının hemen karşısındaki cafe de oturuyoruz.Oldukça lezzetli tatlıları var.Yağmurun dinmesini bekliyoruz ama daha da şiddetleniyor.Aynı yerde fazla oturamayan birisi olarak bir şeyler içmek için başka bir mekana gidelim istersen diyince.Başka bir cafeye gitme karar veriyoruz.Tea Cafe Foe Foe kesinlikle ziyaret etmeniz gereken bir mekan.Menüde sadece içecek olarak çay var.Belki 100 çeşit farklı çay vardır.İçerisinin dekoru da oldukça ilginç.

Adres: Adress:Rustaveli St. 5 (Opera binasının hemen karşısındaki köşede)
Çalışma Saatleri: 10:00-00:00

Opera ve Eski Postahane Binası
Bir şeyler yedikten sonra cafenin hemen karşısında yer alan operasını ve sonrasında çok eski bakımsız postaneyi şehrinde önünden geçerek Teleferiğe binmek üzere yola devam ediyoruz.Yağmurda hafiften şiddetini azaltmaya başladı.

Beyaz Köprü
Beyaz Köprü Kutaisi’nin merkezinde yer almaktadır.Köprü, başlıca turistik yerlerden biridir. Yapımı 1872 yılında başlamış olan Köprünün beyaz korkuluğu Rioni nehri beyaz taşlarıyla uyumlu.Nehrin kenarındaki evler bana Amasya’yı hatırlatıyor.

Teleferik ile Şehir Manzarası
Rioni ırmağının üzerinden geçen teleferiğe binip Kutaisi görebileceğimiz yüksek bir yere çıkıyoruz.Teleferik kalabalık değil zaten yağmur yağıyor.Teleferik oldukça eski binerken korkmadım desem yalan olur.Oldukça bakımsız,tahminimce Sovyet Rusya’sı zamanında yapılmış.Teleferik gidiş dönüş ücreti olarak 3 Lari ödüyorum.

Kutaisi Marketi
Yağmur dindikten sonra Kutaisi’nin sokaklarında geziyoruz.Pazardaki sebze ve meyve fiyatları bizimkinden biraz daha ucuz ve insanlar gerçekten fakir.Sokaklarda insanların özelliklerin yaşlıların siyah elbiseleri ile dikkat çekiyor.Sebebini soruduğum ise ölenlerinin yaslarını tuttukları için bu şekilde giyindiklerini öğreniyorum.Sokakları oldukça temiz,60-70 yaşındaki yaşlı kadınların sokakları temizlediğini görebilirsiniz.Şehir oldukça bakımsız ve yıkık binaların sayısı oldukça fazla ama şirin bir şehir.

Colchis Çeşmesi
Şaşırtıcı derecede güzel olan Colchis Çesmesi, şehrin orta meydanında yer almaktadır. Çeşme, 2 Mayıs 2012’de açıldı.Gürcistanlı Ünlü 30 kuyumcu tarafından keçi ve koyunların büyük ölçekli kopyaları yapmışlar.Çeşmenin en üstünde yer alan heykelin ismi ‘Tamada’.Tamada Kutaisi’ye yakın bir şehir olan Vani’deki arkeolojik kazılarda bulunan bir tarihi eser.

Kutaisi sokaklarında gezerken Magda’nın arkadaşına rastlıyoruz.Ayaküstü biraz sohbet sonrasında bu akşam canlı müzik yaptıklarını mekana bizi akşam yemek için davet ediyor.Tamam geliriz diyerekten akşam için sözleşiyoruz.

Gelati Manastırı
Gürcü mimarisinin muhteşem yapıtı, Kutaisi’ye 11 kilometre uzaklıkta. Gelati Manastırı, Kutaisi yakınlarındaki Chalcitela nehrinin aktığı vadinin üst kısmındaki ormanlık alanda kurulmuştur. Yüksek bir taş duvarla çevrelenmiş olan Manastır’nın yapımına Kral IV. David (1089–1125) tarafından 1106 yılında başlanmış ,1130 yılında David’in oğlu Kral Demetrius (1125–1156) tarafından tamamlanmıştır.
Kısa sürede politik ve kültürel bir merkez haline gelen Gelati Manastırı aynı zamanda birçok Gürcü kralının gömü yeri olmuştur. Manastır 1994 yılında UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine alınmıştır.

Bagrati Katedrali
Dormition Katedrali veya Bagrati Katedrali Kutaisi’nin başlıca turistik yerlerinden biridir. Kral Bagrat III. Döneminde 1003 yılında yaptırılmıştır.Katedral, Riyoni Nehri’nin sağ kıyısında Ukimerioni Tepesi’nde yükseldi ve şehrin muhteşem bir manzarasını sunuyor. Bagrati Katedrali Ortaçağ Gürcü mimarisinin başyapıtlarından biridir.

Katedral bir çok kralın taç giyme törenine ev sahipliği yapmıştır.Öldüklerinden sonra ise bedenleri buraya defnedilmiş.Katedralin avlusunda 8 metre derinliğinde kuyu bulunmakta.Gürcülerin bu kuyuları şarap soğutmak için kullanıldığı söylenmekte.Şehir merkezine yürüyerek 10 dakika uzaklıkta.
Bagrati Katedrali 1994 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir.

Birazda daha Kutaisi sokaklarında gezdikten sonra davet edildiğimiz restorana gidiyoruz.Müzik eşliğinde yemeğimizi yiyip biramızı içiyoruz.Akşam Magda beni hostel bırakıyor.Tekrar bir yerlerde görüşmek üzere deyip bu güzel gün için teşekkür ediyorum.

Hostelin sahibi 65 yaşlarında çok tatlı bir bayan.Hostele girer girmez nasıl geçti günün,çay ister misin cümlesiyle m muhabbet başlıyoruz.Kendisi Türk dizilerinin sıkı takipcisi.İzlediği dizilerle alakalı sorular sormayı da unutmuyor.
Hostelde benimle birlikte Çin’den bir kız ve 1 Ukraynalı çift kalıyor.Hostelin sahibine yarın havaalanına nasıl giderim diye sorunca.Ukraynalı çifte havalimanına gidecekler.Onlara sorayım eğer uçuş saati uygunsa birlikte taksiyle gidin hem de ücreti bölüşürsünüz diyor.Şansıma Ukraynalı çifte aynu uçaktayız.Taksi işini hallettikten sonra yatıyorum.Sabah hostelin sahibi bize taksi çağırıyor.Taksi ücreti 25 Lari .Havalimanı Kutaisi şehrine 30 km uzaklıkta yer alıyor.Havalimanında işlemleri hallettikten sonra uçağın saatini bekliyorum.Sırada ilk kez gideceğim Ukrayna’nın Kiev şehri var.