Merzifon Gezi Rehberi
Yolların ve Kültürlerin Keşiştiği Şehir Merzifon
Amasya’nın 7 bin yıllık geçmişe sahip ilçesi Merzifon’a kaç kez gidip gezdim sayısını bilmiyorum. Anne memleketi olunca her tatilde tarihi ilçeye akraba ziyaretleri için gidiyorduk. Biraz geçte olsa Merzifon’un tarihinden, gezip görülmesi gereken yerlerinden ve yemeklerinden bahsetmeye çalışacağım.
Merzifon’da gezilecek yerleri anlatmadan önce, Merzifon’un adı nereden gelmektedir? Biraz bundan bahsetmek istiyorum.
Merzifon’un Adı Nereden Gelmektedir?
Merzifon’un ismi ile ilgili 2 ayrı söylenti vardır. Bunlardan birincisine göre; M.Ö700’lü yıllarda bölgenin valisi Barseviç tarafından kendi ismiyle anılmasını istediği bir kasaba inşa ettirmiştir. Kasaba zamanla Marseviç, Mersuvan diye anılmaya başlanmış ve sonrasında Merzifon olmuştur.
Diğer bir rivayete göre; M.Ö 222’de bölge valisi V.Mithridates, bugünkü Merzifon’un yerinde, Merzpond isimli bir kale yaptırmıştır. Bu isim zamanla Merzban, Merzifon şeklinde değişmiştir. ‘’Merz’’ kelimesi Farsça ‘’sınır, mahal’’, ‘’fon’’ kelimesi ise Pont’un Arapçalaştırılmış şeklidir. Bu bilgilere dayanarak Merzifon isminin ‘’Pond Karargahı’’ anlamına gelen sözlükten türediği düşünülmektedir.
Merzifon’da Gezilmesi Gereken Yerler
Merzifon bölgesinde bulunan kalıntılar göre ilk yerleşim Tunç çağına kadar uzanmaktadır. Bölge Lidyalıların, Perslerin, Romalıların, Bizanslıların ve Osmanlı himayesine girmiştir. Durum böyle olunca şehirde birçok görülecek yer mevcut.
- Kara Mustafa Paşa Camii ve Şadırvanı
- Sultaniye Medresesi
- Taşhan
- Bedesten
- Piri Baba Türbesi
- Paşa Hamamı
- Tuzpazarı Hamamı
- Dönertaş Camii
- Belediye Hizmet Binası
- Protestan Kilisesi
- Kızlar Kanyonu
Kara Mustafa Paşa Cami
Şehrin en büyük camisi olan Kara Mustafa Paşa cami 1666 yılında yapılmıştır. Tamamı kesme taştan inşa edilmiş olan cami şehre ilk girdiğinizde sizi karşılıyor. Tek kubbeli olan camini yanlarında 4 küçük kubbe yer almaktadır. 1997 yılında yapılan onarımlarda bilinçsizce yapılan değişikliklerle orijinal durumunu neredeyse kaybetmiş durumdadır. Şuan oldukça modern bir cami havası vardır.
Şadırvan
Camini avlusunun tam ortasında ise onaltıgen mermer şadırvan yer almaktadır. Şadırvanın kubbesini içerisini süsleyen resim ve nakışlar Zileli Emin ustaya aittir. Aslında kubbeyi boydan boya kaplayan bu resimlere panorama demek daha doğrudur. İstanbul’u hiç görmediği halde kendisine anlatılanlara göre İstanbul’da yer alan Galata kulesini, Haliç Körfezini, Beyazıt Kulesini, Süleymaniye cami saraylar, köşkler ve daha birçok yapıyı ustalıkla resmetmiştir.
Resmin hemen alt kısmında ise mealinde Hadis-i Şerif yer almaktadır.
Vakit çıkmadan namaz için, ölüm gelmeden tövbe için acele ediniz
Sultaniye Medresesi
Sultaniye Medresesi olarak bilinen Çelebi Mehmet Medresesi kitabesinde yapının 1414-1415’de Yıldırım Bayezıd’ın oğlu Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Anadolu’nun en eski ve en ünlü 5 medresesinden biridir. Medrese 20 hücreli,2 kapılı ve açık dersliklerden oluşmaktadır. Sultaniye medresesinin büyük giriş kapısının üzerinde silindirik tuğla gövdeli ve minareyi andıran Saat kulesi 1866 yılından medreseye eklenmiştir.
Taşhan
Kara Mustafa Paşa külliyesine ait binalardandır. Taş Han’ın inşa kitabesi olmadığı için kesin yapılış tarihi bilinmemektedir. Fakat yapılan incelemeler ve vakfiye kayıtlarına göre 17.yüzyılın 3. çeyreğinde inşa edilmiş olabileceğini düşünülmektedir. Taş Han’ın giriş kapısının üzerindeki uçlar kavisli konsollarla çıkıntı teşkil eden cumbalar, duvarlardaki kesme taşların arasında yer alan tuğlalar 17. Yüzyıl karakteristik özelliklerindendir. Merzifon’da yer alan Taş Han gerek plan, gerekse mimari yapısı açısından Osmanlı hanları içerisinde çok önemli ve ayrı bir yere sahip olduğu söylenebilir.
İnşa edildiği tarihten itibaren her hangi bir yenileme çalışması yapılmadan günümüze kadar ulaşmıştır. 2008 yılında 3 yıllık bir yenileme çalışması geçiren Han, butik otel olarak kullanılması planlanmaktadır.
Bedesten
Kara Mustafa Paşa Külliyesinin en önemli yapılarından birisi Bedesten binasıdır. Bedesten, günümüze dükkanlar hariç kadar yıpranarak gelebilmiş. Asıl amacını kaybettikten sonra geniş iç mekanı bir dönem Dokumacılar tarafından atölye olarak kullanılmıştır. Bu dönemde dokuma tezgahları için kemerelere demir kirişler ve kubbe delinerek bir baca yapılarak yapının orijinal hali aşırı derecede bozulmuştur.
2006 yılında yapılan restore çalışmalarından sonra Bedesten günümüzde Osmanlı Mutfağına ait özel yemeklerin sunulduğu restoran olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Piri Baba Türbesi
Piri Baba hakkında en kesin bilgilere Evliya Çelebi’nin yazmış olduğu Seyahatname’de yer almaktadır. Evliya Çelebi Merzifon’a geldiğinde Piri Baba türbesine uğradığını, Piri Baba’nın hocası Hoca Ahmed Yesevi’nin izniyle Anadolu’ya gelip Merzifona’a yerleştiğini, Allah dostu olarak birçok menkıbesinin olduğu yazmıştır.
Nusratiye mahallesinde yüksekçe bir mevkide yer alan Piri Baba türbesi, Kültür ve Turizm bakanlığında koruma altında olan türbe Merzifon’un en önemli ziyaret noktalarından birisidir. Detaylı şekilde türbeden bahsettiğim yazıyı okumak için tıklayın.
Paşa Hamamı
Kara Mustafa Paşa tarafından şehrin kuzeyinde kesme taştan 1678 yılında inşa edilen tipik bir Osmanlı hamamıdır. Merzifon’a yolunuz düşerse halen aktif olarak kullanılan Paşa hamamına gitmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Hamam belli günler erkeklere, belli günler size sadece kadınlara hizmet vermektedir.
Tuzpazarı Hamamı
Tuz Pazarı Hamamı, Kara Mustafa Paşa tarafından 1677 yılında yaptırılmıştır. Hamamın yanındaki meydanda tuz satılan bir Pazar bulunduğundan dolayı hamam bu isimle anılmaktadır.
Kesme taştan yapılmış olan hamamın duvarları arasında üçer sıra tuğla kullanılmış ve böylece dış mimariye hareketlilik kazandırılmıştır. Hamamın kuzey yönündeki kesme taştan giriş kapısı bulunmaktadır. Haftanın her günü açık olan hamam kadınlar ve erkeklere hizmet vermektedir.
Kadınlar; Haftaiçi 10.30 – 17.30 ve Cumartesi 10.30 – 23.00
Erkekler; Haftaiçi 05.00 – 10.30, Pazar tam gün
Dönertaş Cami
Kara Mustafa Paşa külliyesi’nin yakınında, Cumhuriyet meydanına yakın bir konumda yer almaktadır. Halk arasında ‘’Odun pazarı cami’’ olarak bilinmektedir. Caminin ne zaman inşaa edildiği kesin olarak bilinmemekle birlikte 15. Yüzyılın ortalarında inşa edildiği tahmin edilmekte.
Belediye Hizmet Binası
1913 yılında Sivas Valisi Muammer Paşa zamanında halkın yardımlarıyla alınan arsata Kız ögrenci okulu inşa edilmesi planlanmaktaydı. Ancak 1.Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla ekonomik sebepler vede okulun inşaatında çalışanların askere gitmesiyle inşaat yarım kalmıştır.
1919 yılında Merzifon’un İngilizler tarafından işgalin sırasında İngilizler tarafından bina karargah ve cephanelik olarak kullanmıştır. Savaştan sonra 1925 yılında Kıs Mektebi olarak faaliyete başlayanokul 1930 yılına gelindiğinde kız-erkek karışık eğitim vermeye başlamıştır.
Uzun yıllar Kara Mustafa Paşa ilkokulu olarak eğitim vermeye devam eden bina 2007 yılında restore edilerek Belediye Hizmet Binası olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Kızlar Kanyonu
Kızkayası Kanyonu Merzifon’un Çaybaşı ile Balgözü köyleri arasındadır. M.Ö 2000 – 1500 yılları arasında İskitlerin ve Amazonların yaşadığı sanılmaktadır. Kanyonun giriş bölümünde Amazonların kurban kestikleri bir tapınak yer almakta. Tapınağın güney tarafında ise İskit dönemine ait olduğu tahmin edilen kaya mezarları bulunuyor. Kanyonun çıkışında Doğu Roma dönemine ait köprü, bitişiğinde ise kullanılmayan 2 adet eski değirmen ve kireç ocağı yer almaktadır. Kanyon yaklaşık 3 km uzunluğunda olup, Merzifon şehir merkezine 18 km uzaklıktadır.
Protestan Kilisesi
1853 yılında Protestab Amerikalı Misyonerler, Evanjelik Kilisesinin kuruluşuna önayak olmuşlardır. O dönemin kaynaklarına göre artan cemaat sayısından dolayı kilise binası yetersiz kalmış ve yeni bir kilise yapılması için faaliyetlerde bulunmuşlardır. 1913 yılında yeni kilise binasının temeli atılmıştır. Yeni kilise 3 kapılı ve 42 pencereli şekilde inşa edilmiştir, fakat Protestanlar sürgün sebebiyle burada ibadet etme fırsatı bulamamışlardır. Kilise daha sonraki dönemlerde Doğan sineması olarak kullanılmaya başlamıştır. Sinemada çıkan yangından sonra bir süre atıl durumda kalan yapı daha sonra restore çalışmaları yapılarak Kültür Merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Merzifon Yöresi Yemekleri
Merzifon tarih boyunca birçok farklı kültürün birlikte yaşadığı bir şehir olunca, bunun izlerini yöre mutfağında da çok rahatlıkla görebiliyoruz. Merzifon denilince insanın aklıma direk Keşkek gelmektedir. Tabii Merzifon’un yöresel lezzetleri bununla sınırlı değil. Başlıca yöresel yemekler şunlardır;
- Keşkek
- Topuz Kebabı
- Sıkma Tarhana Çorbası
- Saçüstü
- Haşhaşlı Çörek
Keşkek
Merzifon mutfağının en önemli yemeği hiç şüphesiz Keşkek’tir. Keşkek Anadolu’nun birçok yerinde bilinen ve sevilen bir yemek olmasına karşılık Merzifon keşkeği birçok açıdan diğerlerinde farklıdır.
Merzifonlulariçin özellikle bayram sabahları keşkek kahvaltı masasının en önemli yemeğidir. Bayram namazından çıkan erkekler doğruca fırına gidip, bir gün önceden hazırlanıp fırınlara götürülen çömlekleri alıp evlerinin yolunu tutarlar. Merzifon keşkeği özel yarma ile yapılır. Bol et (tavuk), nohut,tuz,su ile özel çömleklerde, ekmek fırınlarına ekmeklerin arasına bırakılır. Sabaha kadar fırında kendi kendine pişen keşkek, çömçe ile güzelce ezilir ve üzerine tereyağ gezdirilierek servis edilir.
Topuz Kebabı
Topuz, bozdoğan, gürz olarak da bilinen demirden ve dikenli savaş aletini tam olarak kimin icat ettiği bilinmes de Selçuklular’da ve Osmanlılar’da özellikle karşı saldırıda düşmanın zırhını gelmek ve sersemletmek için kullanılan bir silahtır.
Merzifon’da ise tarihi silahımız Topuz eşi benzeri olmayan bir yemek haline getirmişler. Topuz’u ateşte ısıtarak yağlayıp, isteğe göre dana bonfile, kuzu pirzola veya tavuk gögsünden oluşan etleri topuzun üzerine koyarak misafirlerine sunuluyor. Oldukça farklı ve lezzetli bir yemek olduğunu söylemek istiyorum.
Saçüstü
Merzifon’un katmeri, çok daha emek isteyen ve yapılması zor bir hamur işidir. Üzerine yağ ve kavrulup dövülmüş haşhaş dökülen baklava hamuru inceliğindeki yapraklar, kuşak kuşak kesilir. Bu kuşaklar bir biri üstene sarılarak yine yumak yapılır. Daha sonra bu yumaklar incecik olacak şekilde açılır ve bonbeli sacın üzerine pişirilir. Pişirilen bu incecik açmalar tekrar tereyağlanarak servis edilir.
Merzifon’da Konaklama
- Valiente Otel
70 odalı 144 yataklı Valiente otel şehrin en büyük ve yeni otelidir. Şehrin hemen girişince yer alan otel birçok yere yürüme mesafesinde yer alıyor.
Telefon: 0358 513 19 99
Adres: Cumhuriyet Cad. No:20 Merzifon/Amasya
- Korkmaz Otel
48 oda ve 72 yatak kapasite ile şehirde konaklayabileceğiniz fiyatında çok güzel olmayan temiz bir oteldir. Korkmaz otel de şehir merkezind yer almaktadır.
Telefon: 0358 514 09 34
Adres: Cumhuriyet Cad. No:89 Merzifon/Amasya
- Öğretmen Evi
Biraz daha ucuz bir yer arıyorsanız öğretmen evi tam size göre. 38 oda, 96 yatak kapasitesi ile hizmet veren otele özellikle yaz aylarında gitmeden önce rezervasyon yaptırmakta fayda var.
Telefon: 0358 513 05 51
Adres: Taştan Sönmez Cad. No:13/A Merzifon/Amasya
Merzifon Nerede ve Nasıl Gidilir?
Amasya İli’ne bağlı ve merkez ilçeden sonra en büyük yerleşim yeri olan Merzfion, Karadeniz Bölgesi’nin orta bölümünde ve Kuzey Anadolu Dağları’nın alçalarak güneydeki İç Anadolu’ya geçit verdiği kesimde yer almaktadır. Merzifon; Samsun – Ankara , Samsun – İstanbul karayollarının kesişme noktası olmasından dolayı ulaşım oldukça kolaydır.
Merzifon şehrine otobüs seferleri ile ulaşabilceğiniz gibi, Pegasus ve THY’nın tarifeli uçuşlarınıda tercih edebilirsiniz.
Emir Aşkın204 Posts
Seyahat Yazarı, Gezgin, “Aroundtogether” gezi sitesini hayata geçiren, gezmek için işinden istifa eden, Gemi İnşaa Mühendisi.
0 Yorum