Mistik Şehir, Kahire 1. Bölüm
İskenderiye şehrinden bindiğim dolmuş ile 3 saat sonunda Mısır’ın başkenti Kahire şehrine vardım. Kahire şehrine geldiğimizde saat 21.00’u geçmişti. Dolmuş’un durduğu belirli bir yer yok. O yüzden nerede inmek isterseniz sizi bırakıyor. Ben telefonumda yüklü olan Offline Harita ile nerede olduğumuza bakıp, kalacak olduğum hostele yakın bir yerde dolmuştan indim.
Instagram hesabımı takip etmek için –> @around.together
Kahire’deki ilk günümde hostelde kalacağım. Aslında Kahire’de Couchsurfing sitesi üzerinden beni misafir edecek birisini buldum. Fakat son anda planım değiştiği için Kahire’ye bir gün erkenden geldim. Bu yüzden Kahire’deki ilk günümde hostel de kalıp diğer 4 gün Couchsurfing’den beni evinde misafir edecek arkadaşımın yanında kalacağım. Dolmuştan inince Tahir meydanına doğru yürümeye başladım. Birçok hostele fiyat sorduktan sonra bütçeme uydun bir yerde konakladım. Hostel ararken tahmini 6 – 7 tane yer gezmişimdir.
Odama yerleşip duş alınca ancak kendime geldim. Saat çok geç olduğundan dışarı çıkmayıp direk yattım. Sabah kalkınca çantamı otele bırakıp kahvaltı yapmak için dışarı çıktım. Evinde beni misafir edecek olan Mısır’lı arkadaşım ile 18.00’de buluşacağız. Kahvaltı mı yaptıktan sonra Mısır’ın başkenti Kahire’yi keşfetmeye başlama zamanı geliyor. Kahire şehrinde o kadar çok görülmesi gereken yer var ki kalacak olduğunuz gün sayısına göre ziyaret edeceğiniz yerleri sıralamalısınız. Benim 4 tam günümü Kahire’de geçirdim ve ziyaret ettiğim yerler listesi şu şekilde;
- Giza Piramitleri
- Kahire Mısır Müzesi
- Han El – Halili Çarşısı
- Kahire Kalesi
- Mehmed Ali Paşa Cami
- Tahrir Meydanı
- Kahire Kulesi
- Al – Azhar Cami
- Coptic Müzesi
- El –Azhar Pak
- Tolunoğlu Cami
- Abidin Sarayı
- Hüseyin Cami
- Bab Zuweila
- Sultan Al – Ghuri medresesi
Liste’de yazılı olan yerler sadece önceden planladığım ve direk ziyaret ettiğim yerler. Bunların dışında yol üzerinde görüp gezdiğim bir bu kadar yer daha vardır. Liste bu kadar uzun olduğu için Kahire yazısını bölüm bölüm yazmak daha uygun olacaktır.
Kahire Gezi Rehberi 1. Bölüm
Kahire’deki ilk Günüm
Kaldığım otel Tahrir meydanında olduğundan ilk olarak Tahrir meydanını sonrasında yine meydanda yer alan Kahire müzesini gezmeye karar veriyorum. Tahrir meydanını birçoğunuz Arap Baharı gösterilerinin gerçekleştiği yer olarak hatırlıyor olabilirsiniz. Mısır’ın Tahrir meydanında başlayan protestolar sırasıyla bütün Arap ülkelerine yayılmıştı. Meydana gelince, çok büyük değil daha bakımlı ve düzenli bir yer bekliyordum ama maalesef Mısır’ın genelinde olduğu gibi meydanda karmaşa hakim. Meydan da zaten görülecek bir şey yok. Etrafı hükümet binaları, oteller ve turizm ofisleri ile dolu. Meydanın köşesinde yer alan Kahire Müzesine gitmek için yürüyorum.
Müzeye girmeden önce güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz, sonrasında bahçe de yer alan ofislerde müzeye giriş için bilet alabilirsiniz.
Mısır Müzesi
Tahrir meydanında yer alan müze Antik Mısır uygarlığının en görkemli koleksiyonunu barındıran arkeoloji müzesidir. Mısır’da ki birçok tarihi eseri yurt dışına kaçırılmış olmasına rağmen müzede toplam 120.000 adet eseri bulunmaktadır. Tabi ki müze bu kadar çok eseri sergileyecek kadar büyük değil. Ama önemli bir miktarı müzede sergileniyor. Müze 1902 yılında açılmış ve oldukça eski. İçeride gezerken rafların tozunu içinize geçiyormuş gibi hissediyorsunuz. Müze bu kadar yetersiz ve eski olunca yenisi yapmak gerekli diye düşünen Mısırlılar başlamışlar inşaata. Yeni müze binası Giza Piramitlerinin yakına inşa ediliyor, seneye kadar bitmiş olacakmış.
Müzeyle alakalı anlatılması gereken çok şey var. Daha detaylı anlatacağım ama kısaca bilgi vereyim. Mısır’da gezdiğim özellikle Luxor, Aswan şehirlerinde bulunan bütün eserler buraya getirilmiş. Mumyalar, tabutlar, lahitler, yazıtlar, paralar, takılar, tahtlar ne gelirse aklınıza müzede var. Müzeye giriş bileti aldıktan sonra içeri girdim. Hızlı hızlı gezdiğim halde yaklaşık 4 saattim müzede geçti. Müzede gezdikten sonra bir şeyler yemek için Tahrir meydanına paralel giden caddelerde birisinde yürümeye başladım. Caddeler üzerinde hediyelik eşya satan birçok dükkân da bulunmakta ama fiyatları çok ucuz sayılmaz.
Yemek yedikten sonra başladım yürümeye Tahrir Meydanından Han – El – Halili çarşısının olduğu yere doğru gitmeye. Aslında Taksiyle de gidebilirsiniz, oldukça ucuz ama ben yürümeyi tercih ettim.
Bir şehri keşfetmenin en iyi yolu sokaklarında kaybolmaktır.
1,5 saatlik yol boyunca birkaç tane pazarın içinden, sayısız caminin yanından, yıkılmak üzere olan binaların önünden geçtim. Hal-El-Halili çarşısının tam karşısında yer alan Sultan Al – Ghuri medresesine girdim. İçeri giriş için her hangi para verdim ama girişteki görevli istersem çatıya ve sonrasında minareye çıkabileceğimi söyledi. Tabii Mısır’da bu şu anlama geliyor.
1,5 saatlik yol boyunca birkaç tane pazarın içinden, sayısız caminin yanından, yıkılmak üzere olan binaların önünden geçtim. Hal-El-Halili çarşısının tam karşısında yer alan Sultan Al – Ghuri medresesine girdim. İçeri giriş için her hangi para verdim ama girişteki görevli istersem çatıya ve sonrasında minareye çıkabileceğimi söyledi. Tabii Mısır’da bu şu anlama geliyor.
Sonrasında bahşişimi alırım.
Tamam deyip medresenin çatısına, sonrada minareye çıktım. İyi ki çıkmışım, sonraki günlerde ziyaret ettiğim Kahire kalesinde bile olmayan bir manzara ile karşılaştım. Medreseden çıkarken görevliye 20 Mısır poundu bahşiş olarak verdim ve yolun karşısında yer alan El – Halili çarşısına geçtim.
El-Halili pazarı Kahire için çok önemli. Biz de ki kapalı çarşı gibi burası da çok popüler. Hediyelik eşyalar, baharatlar, elbiseler, sebze meyve, takı kısaca ne ararsanız var. Pazarda turistten adım atamıyorsunuz, tabii fiyatlarda ona göre ayarlanmış. Normalin neredeyse 4 -5 katı fiyat çekiyorlar. Pahalı deyince direk yarı fiyata düşüyorlar. Pazarda gezerek Hüseyin camisinin yer aldığı bölgeye doğru çıktım.
Hüseyin Camisinin çevresinde birçok cafe yer alıyor. Oturup bir şeyler yeyip, nargile içebilirsiniz. Ben direk Hz. Hüseyin camisinin içerine girmek için avlusuna yöneldim.
Hz. Hüseyin Cami
Hz. Hüseyin Camii ve Türbesi, Han-El-Halili çarşısından çıkınca meydanın bitişiğinde tüm heybetiyle karşınıza çıkıyor. 1154 yılına yapılan cami Mısır’daki en eski camilerden birisi Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin’in kesik başı bu caminin altında gömülü olduğuna inanılıyor. Rivayete göre; Kerbelâ olayından sonra Hüseyin’in başının Suriye’deki Ummayad Camisine, daha sonra Filistin’e gömüldüğü ancak bir Fatımi yöneticisinin Haçlı seferleri sırasında muhafaza etmek amacıyla kesik başı mezardan çıkarıp Kahire’ye, bugünkü Hz. Hüseyin Caminin altına gömüldüğüne inanılıyor.
Hz. Hüseyin’in cami içerisinde bulunan türbesini ziyaret ettikten sonra dışarı çıkıp şehir merkezine Amina ile buluşacağım Tahrir meydanına doğru farklı bir yoldan yürüyerek dönmeye başladım. Rotam üzerindeki ilk durak Bab Zuweila kapısı.
Bab Zuweila Kapısı
1092 yılında Fatımiler döneminde inşa edilen Kahire’nin kapılarından sadece birisidir. Kapının üzerinde 2 tane kule bulunmakta. Burası aynı zamanda idam cezalarını gerçekleştirildiği alan olarak tarihe geçmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı işgalinden sonra son Memlüklü sultanı Tomanbay’da yine bu kapının önünde idam edilmiştir. Peki, neden Memlüklü Sultanı idam edildi.
Yavuz Sultan Selim arkasında güçlü bir düşman bırakmak istemiyordu. Tomanbay oldukça sevilen birisiydi. Ayrıca Memlük Devletinin tekrar canlandırılma ümitlerini söndürmek istiyordu. İşte bu düşünceler ile Tomanbay’ın idamına karar verildi.
Bab Zuweila Kapısından sonra ara sokaklarda gezerek Tahrir meydanına doğru yürüyüşüme devam ettim. Couchsurfing’den beni evinde misafir edecek arkadaş ile saat 18.00’de buluşacağımız için yakınımda yer alan El- Azhar parkına başka bir gün gezmeye karar verdim.
Tahrir Meydanında Mısır’da yaşan Cibuti’li arkadaşım Amina ile buluşuyoruz. Amina Kahire’de bulunan Arap Toplulukları Parlamentosun da çalışıyormuş. Birlikte Amina’nın evine gitmek üzere taksiye bindik. Amina’nın evi bugün gitmeyi planladığım ama zamanım kalmadığı için gidemediğim Kahire Tower’a çok yakın bir konumda bulunuyor.
Amina’nın evine gidince ev arkadaşı ile tanıştım. Suudi Arabistanlı bir kızla birlikte kalıyor. İkisi de beni çok güzel ağırladılar, sanki yıllardır arkadaş gibiydik. Amina yorgun değilsen dışarı çıkabiliriz, arkadaşlarımla buluşacağım sende gel deyince birlikte dışarı çıktık.
Akşam yemeği için Nil nehri üzerinde yer alan Gezira adasına gittik. Ada üzerin birçok cafe, restaurant ve birçok eğlence mekânı bulunmakta. Amina’nın arkadaşları ile tanışıp akşam yemeğimizi yedik. Gece 00.00’ye doğru ile taksiyle eve döndük. Ertesi gün ilk işim Giza Piramitlerini ziyaret etmek olacak.
Kahire’de 2. Günüm
Sabah erkenden Amina’nın işe gideceği saatte kalktım. Amina kahvaltı yap öyle çık desene bir an önce dışarı atmak istiyordum kendimi. Kahvaltı yapmayınca yolda yersin diye Hurma ve Muz verdi. Çantama koyup kendimi sokağa attım. Amira’nın evi Dokki metro durağına çok yakın bir konumda yer alıyor. Piramitlere gitmek için taksi yerine metro kullanmayı tercih ettim.
Giza Piramitleri
Giza Piramitlerinin olduğu bölgeye doğru yürürken yolda tanıştığım birisi ile birlik ana giriş kapısını haricinde başka bir kapıdan içeri girdik. Bu kapı ana kapıya yaklaşık 1 km belki daha fazla uzakta bulunuyor. Piramitler de gezen at ve develerin ahırları, dinlenme yerlerinin bulunduğu bölge. Deve kiralayıp piramitlerin arka kısmında yer alan başka bir kapıdan içeri girdik. Yaklaşık 45 dakika boyunca piramitleri olduğu bölgeye doğru çölün ortasında deveyle gittim. Piramitlerin yanına gelince inip gezmeye ve fotoğraf çekmeye başladım. Piramitlerin yanına gelince insan hayret ediyor.
Yüzyıllar önce, hiçbir makine yokken nasıl yapılmış, hem de 1 tane bile değil. Piramit’in üstüne çıkıp sessizce etrafı izledim. Hayaller kurmaya başlamıştım ki bindiğim devenin sahibi seslendi;
- Napalım gidelim mi diye?
Piramit’in üzerinde inip deveye geri bindim. Piramitlerin etrafında bir tur attıktan sonra Sfenks’in olduğu yere doğru inmeye başladık. Sfenksin olduğu yere gelince deveden indim, teşekkür edip ayrıldık. Çıkış kapısına yönelmeden önce piramitlerin içinde yer alan mezarları gezmek için geri döndüm. Piramitlerle ilgili detaylar, efsaneler yaz yaz bitmez.
Piramitlerle ilgili detaylı yazıma yakındaaaa buradan göz atabilirsiniz.
Piramitlerden ayrılmak kolay olmadı ama çıkış kapısına doğru yürümeye başladım. Yaklaşık 5 saat Piramitler olduğu bölgede geçirdim. Ana giriş kapısından çıkınca hediyelik eşya almak için daha önce arkadaşlarımın alışveriş yaptığı çok uygun fiyata ürünler satan dükkâna gittim. Diğer ziyaret ettiğim şehirlerdeki ürünlerin aynısı bu dükkân da her şey 5 hatta 6 kat daha ucuz. Hediyelik eşyaların hepsini bu dükkândan aldım.
Hava sıcak ben sabahtan beri ayaktayım ve de karnım açıktı. İyi ki Amina’nın verdiklerini almışım dedim. Dükkândan çıktıktan sonra hemen yol üzerindeki bir yere oturup Falafel yedim. Bütçe çok olmadığı için ucuz yerlerde yemek yemeyi tercih ediyorum. Falafel de Mısır’da yiyebileceğiniz en ucuz ve de doyurucu yiyeceklerden bir tanesi.
Yemeğimi yedikten sonra Giza Metro istasyonun olduğu yere geri dönebilmek için Beyaz renkteki minibüslere bindim. Zaten hepsi ‘’Giza, Giza’’ diye bağırıyor, rahatlıkla hangisinin gittiğini anlayabilirsiniz.
Giza Metro istasyonundan Subra yönüne giden 2 nolu hatta binerek Sadat durağına yani Tahrir meydanın olduğu yere gittim. Tahrir meydanında karnımı doyurup sonrasında Go-Bus firmasından Şarm El şeyh şehrine gitmek için bilet alacağım Son dakikaya bırakırsanız bilet kalmama ihtimali çok yüksek o yüzden seyahatinizden birkaç gün önceden almanızda fayda var. Yemek yedikten sonra Kahire Mısır Müzesinin arka tarafında yer alan firmaya gidip biletimi satın aldım.
Biletimi aldıktan sonra yine yürüyerek Amina’nın evine doğru yürümeye başladım. Özellikle Kahire seyahatim sırasında günde 22 km’den az olmayacak şekilde yürümüşüm. Amina’nın evine vardığımda saat 20.00 çoktan geçmişti. Biraz sohbet edip, neler yaptığımı yarın nerelere gideceğimi konuştuk, tavsiyelerde bulundu. Onun önerisi ile yarın ilk olarak Eski Kahire’ye yani Coptic Müzesinin olduğu yere gitmeye karar verdim.
Emir Aşkın204 Posts
Seyahat Yazarı, Gezgin, “Aroundtogether” gezi sitesini hayata geçiren, gezmek için işinden istifa eden, Gemi İnşaa Mühendisi.
1 Yorum
Burcu Tektemur
08/03/2019 at 11:33Detaylıca anlatmışsınız önümüzdeki hafta ben de orada olacağım faydalı oldu :) bahsettiğiniz ucuz hediyelik eşya satan dükkanın adını da öğrenebilirsem süper olur.