Evliyalar Şehri Kastamonu
Safranbolu’dan Kastamonu şehrine doğru yola çıktım. Aslında Kastamonu şehrine hiç uğramayıp direk Kastamonu il sınırları içerisinde bulunan Küre Dağları Milli Parkına gitmeyi düşünüyordum. Yolumun üzeri olmasından dolayı, birazda karnım acıkmıştı, Kastamonu’da durmaya karar verdim. İyi ki de öyle yapmışım. Şehri çok beğendim, kısa da olsa 3-4 saatte şehir merkezinde yer alan yerleri gezmeye çalıştım.
Kastamonu’da Gezilmesi Gereken Yerler;
- Kastamonu Kalesi
- Liva Paşa Konağı (Etnografya Müzesi)
- Arkeoloji (Kastamonu) Müzesi
- Hükümet Konağı
- Saat Kulesi
- Evkaya Mezarları
- Nasrullah Cami ve Köprüsü
- Cami ve Külliyeler
Kastamonu’ya ilk giriş yaptığımda şehri beğeneceğimi anlamıştım. Oldukça düzenli ve temiz bir şehir, açıkçası böyle bir yer beklemiyordum. Şehrin isminin de ayrı bir hikayesi var.
Hiç düşündüğünüz mü neden şehrin ismi Kastamonu?
Efsaneye göre Bizans tekfurunun kızı Moni ile bir Türk komutanı birbirlerine aşık olur. Türk komutan kastım Moni diyerek aşkını ilan etmiş, ancak Bizans tekfuru buna onay vermeyerek kızını kaleden aşağı atarak öldürmüş. Bu efsanevi aşka şahitlik eden kent de Kastamonu olarak anılmaya başlamış. Şehre varış yaptıktan sonra Bizans tekfurunun kızını attığı kaleye çıkıyorum.
Kastamonu Kalesi
Kale, şehrin merkezinde yer alan en yüksek tepesinde adeta şehrin tacı gibi durmakta. M.S 12. yüzyılda Komnenoslar tarafından inşa edilmiştir. Orijinal yapıdan güzümüze sadece kalenin iç kısmı ulaşmıştır. Kalenin dış duvarları ise 18. yüzyılda yok olmuştur. Kalede yapılan değişiklikler Türk mimarisini yansıtmaktadır. Kalenin içerisinde gezerken bir de mahzen yer alıyor. Aslında mahzen demek yanlış olabilir, üzeri demir parmaklıklar kapalı olan merdivenler kalenin derinliklerine iniyor. Aşağıya taş atarsanız ne kadar derin olduğunu anlarsınız. Düşen taşın sesini hayretle dinledim, ağzım resmen açık kaldı ve oldukça da meraklandım. Kale içerisinde zindanlar, sarnıçlar, kaçış tünelleri ve de ‘’ Bayraklı Sultan’’ olarak anılan türbe yer almaktadır.
Kale, şehir merkezinden 120 metre yükseklikte yer aldığı için şehri, panorama olarak izleyebileceğiniz muazzam bir yer.
Liva Paşa Konağı ( Etnografya Müzesi )
1879 -1881 yılları arasında Mir Liva Sadık Paşa tarafından haremlik selamlık olarak yaptırılan 3 katlı bir konak. 1997 yılında Etnografya müzesine dönüştürülmüş. Yapımı bozulmamış olan konak oldukça büyük. Her katta oldukça önemli eserleri görebiliyorsunuz. Müze personeli ise oldukça bilgili ve yardımsever.
Ziyaret Saatleri: Her gün 08.30 – 12.30, 13.30 – 17.30
Giriş Ücreti: 5 TL (MüzerKart İle Ücretsiz)
Arkeoloji (Kastamonu) Müzesi
Liva Paşa Konağına oldukça yakın bir konumda yer alan Arkeoloji Müzesi, 1907 yılında İttihat ve Terakki Kulübü olarak inşa edilmiş. 1921 yılında İstiklal Mahkemeleri için hizmet veren bina, tarihi bir olaya tanıklık etmiş. En önemli olanı ise Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 1925 yılında Şapka ve Kıyafet İnkılabı’na ilişkin nutkunu burada vermesidir.
Ziyaret Saatleri: P.tesi günleri hariç 08.30 – 12.30, 13.30 – 17.30
Giriş Ücreti: 3 TL
Liva Paşa Konağı ve Arkeoloji (Kastamonu) Müzesini kısaca anlatıp geçmek istemiyorum, bu yüzden Kastamonu Müzeleri yazımda detaylı anlattığım yazımı okumak için tıklamanız yeterli.
Hükümet Konağı
Şehrin tam merkezinde yer alan Hükümet Konağı tarihe meydan okuyan duruşu ile karşılıyor sizi. Hükümet Konağı 1902 yılında Mimar Vedat Tek tarafından yapılmıştır. Bina, zemin +2 kattan oluşmaktadır. Yapıldığı tarihten itibaren aktif olarak kullanılan bina, Kastamonu ile özleşen sembollerinden birisidir.
Saat Kulesi
Hükümet konağının hemen arkasında, sarayüstü tepesinde yer alan Saat Kulesi şehrin en önemli simgelerinden birisi. 1885 yılında dönem valisi Abdurrahman Paşa tarafından yaptırılan Saat kulesi ile ilgili halk arasında bu saatin şehirlerine sürgün edildiğine dair bir efsane var.
Efsane ise söyle; Saat, İstanbul Sarayburnu’nda bulunmakta iken zamansız çalan gongu, padişahın hamile cariyelerinden birinin çocuğunu düşürmesine neden olduğu için Kastamonu’ya sürgün edildiğidir. Efsane gerçek mi değil mi bilmiyorum ama Saat kulesinde çayınızı yudumlayarak şehir manzarasının tadını çıkartabilirsiniz.
Evkaya Mezarları
Şehir merkezinde yer alan Arkeoloji müzesine yürüme mesafesinde yer alan Evkaya Mezarları toplam da 8 tanedir. Mezarların 2 tanesinin içerisinde ikişer adet ölü sediri yer almaktadır. Mezarların M.Ö. 7. Yüzyılların başında Frig’liler tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Evkaya Mezarlarını ziyaret ettiğimde ana kayanın üzerinde Endüstri Meslek lisesinin yer aldığını görünce oldukça şaşırmıştım.
Nasrullah Cami
Kent merkezinde yer alan cami; meydanı, şadırvanı, köprüsü ve bir de daha sonra eklenen medrese ile bir külliye görünümündedir.
Beyazıd döneminde 1506 yılında Nasrullah Kadı tarafından köprü ve şadırvan içindeki su havuzları ile birlikte yaptırılan cami, Kastamonu’nun en büyük camisidir. 1746 yılında genişletilmesine kadar 6 kubbeli bir yapıya sahip olan cami, bu çalışmayla 9 kubbeli bir hale gelmiştir. Cami içindeki hatlar ve süslemeler ise yine Kastamonulu ünlü hattat Ahmet Şevket Efendi tarafından yazılmıştır.
Milli Mücadele yıllarında, Anadolu’yu dolaşarak Kurtuluş Savaşı’na destek toplayan Milli Şair’imiz Mehmet Akif Ersoy, Nasrullah Camii’nde de vaaz vermiş ve halkı Milli Mücadele için cesaretlendirmiştir.
Nasrullah Camii şadırvanı içindeki su havuzları 1506 yılında cami ile birlikte yapılırken, şadırvan kısmı ise iki kubbeli olarak 1752 yılında Bedii adlı bir hayırsever tarafından yaptırılmıştır.
Halk arasında yaşayan bir söylenceye göre, bu şadırvandan bir kez su içen kişi ömründe ya yedi kez Kastamonu’yu ziyaret etmekte ya da Kastamonu’ya yerleşmektedir.
Nasrullah Köprüsü
Nasrullah Camisi’nin yakınında, Karaçomak Deresi üzerinde bulunmaktadır. Köprü Nasrullah Camisi ile birlikte 1501 yılında yapılmıştır. Şuan akyif olarak kullanılmakta olan köprü’nün üzerinde 2 adet sadaka taşı bulunmaktadır. Köprü 2002’de restore edilerek bazı ayakları kesilmiş olması oldukça üzücü.
Camii ve Külliyeler
Evliyalar şehri Kastamonu’da birçok tekke, külliye görebilirsiniz. Ben şehre ilk kez ziyaret etmiş birisi olarak bu kadar fazla olduğunu açıkcası bilmiyordum ve şaşırdım. Livapaşa müzesini ziyaret ettikten sonra birçok yerde külliyeleri ve tekkeleri gösteren sayısız levha vardı. Ve hepsi ilgili kurumlar tarafından restorasyonu yapılmış oldukça bakımlı ve temiz yerler.
Ziyaret edebileceğiniz birçok yer var fakat ben sadece birkaç yerden bahsedeceğim sizlere;
- Yakupağa Külliyesi
1547’de Kanuni Sultan Süleyman’ın hazine reisi Yakup Ağa tarafından yaptırılmıştır, medrese, imaret, misafirhane ve sıbyan mektebinden oluşur.
Cami; Yavuz Sultan Selim’in hocası Halimi Çelebi tarafından yaptırılmıştır. 1547’de Yakup Ağa tarafından onarılmış bugünkü halini almıştır. Kesme taştan yapılmıştır, kubbeler kurşunla örtülüdür. Yapılış tekniği dolayısıyla mimari kıymeti bulunduğu gibi medrese, imaret ve sıbyan mektebine sahip bir külliyede yer aldığı için de ayrıca değerlidir. Minaresi Cami’nin güneybatı köşesine inşa edilmiştir.
- İsmailbey Külliyesi
Kent merkezinde İsmail Bey Mahallesi’nde yer alan külliye, üzerinde MÖ 7. yüzyıla ait iki adet kaya mezarına sahip Şahinşah Kayası üzerinde yer almaktadır.
Candaroğulları Beyliği’nin son hükümdarı İsmail Bey tarafından yaptırılan külliye içerisinde cami, türbe, medrese, han, hamam ve kütüphaneden oluşan beylikler devri sanatının en güzel örneklerini sergileyen yapılar topluluğu bulunmaktadır.
- Mahmutbey Camii
İlin kuzeybatısında, kente 18 kilometre uzaklıkta Daday ilçemiz yolu üzerindeki Kasaba Köyü’nde yer alır. 1366 yılında Candaroğulları Beyliği hükümdarı Emir Mahmut Bey tarafından Cuma Camii olarak yaptırılmıştır. Dış duvarları moloz taştan yapılan caminin içi tamamen ahşap olup yalnızca mihrap kısmında alçı kullanılmıştır.
Caminin ahşap çatısı bindirme tekniğinde yapılmış ve hiç metal çivi ve herhangi bir aksam kullanılmamasıyla Türkiye’deki ender örneklerden biridir.
Kastamonu Nerede ve Nasıl Gidilir?
Kastamonu ili Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde yer almaktadır ve Çankırı, Karabük, Bartın, Sinop ve Çorum illeri ile de komşudur. Kastamonu şehrine ulaşmak için şehre düzenli seferle yapan firmaları tercih edebilirsiniz. Nerede ise günün her saati otobüs bulabilirsiniz. Diğer bir seçenek ise kendi özel aracınız ile gitmeniz. Ben kendi aracımla seyahat ettiğim için gezmek istediğim yerlere kolaylıkla ulaşma imkanı sağladım. Kastamonu şehri İstanbul’a 515km, Ankara’ya 240 km ve Samsun’a 315 km uzaklıkta yer almaktadır.
Emir Aşkın204 Posts
Seyahat Yazarı, Gezgin, “Aroundtogether” gezi sitesini hayata geçiren, gezmek için işinden istifa eden, Gemi İnşaa Mühendisi.
1 Yorum
Eren
29/01/2018 at 22:37Canım Kastamonum nasılda özlemişim.